Kökeni Orta Amerika’nın tropikal ormanlarına dayanan ve aslında bir çalı türü olan devetabanı (bilimsel adıyla monstera bitkisi), ününü büyük delikli geniş yapraklarından alıyor. 1950’li yıllarda bulunduğu evlerde zenginlik göstergesi olan devetabanı, günümüzde her dekorasyon zevk ve tarzına hitap ederek evleri süslemeye devam ediyor.
Üst kısımlarındaki yaprakların sahip olduğu delikli bölmeler sayesinde bitkinin alt kısımlarındaki yapraklara da güneş ışığı ve yağmur suyu ulaşması sağlanırken bu yönüyle monsteranın merhameti ve iyi duyguları temsil ettiği inancı oldukça yaygın. Bununla beraber, bu bitkinin bulunduğu ortamın enerjisini olumlaması ve şans getirdiğine inanılması da, monsteranın yaşam alanlarında yaygınlaşmasını açıklar nitelikte.
Evinde doğanın enerjisini barındırmayı seven okuyucularımız için, uygun ortam ve koşullar sağlandığında oldukça kolay büyüyen devetabanı bitkisini yetiştirirken ihtiyaç duyulan bakım önerilerini bu içeriğimizde derledik. Aşağıda sıralanan her bir konu başlığını inceleyerek monsteranızın sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlayabilirsiniz.
- Yerleşim
- Güneş
- Toprak
- Sulama
- Gübreleme
- Saksı
- Sıcaklık
Yerleşim
Evinizin en özel köşesinde konumlandırmak isteyeceğiniz devetabanı, sıcak, nemli ve güneş ışığını yumuşak bir şekilde alabileceği ortamları sever. Güneş ışığına doğrudan maruz kalmadığı, ancak en parlak haliyle güneşten faydalanabileceği, pencereye yakın ve aydınlık bir alan, monsteranız için idealdir. Düşük ışık koşullarını bir süreliğine tolere edebilen bir bitki olan devetabanı, uzun süreli karanlıklarda ise bacaklarında orantısız büyüme ile bu duruma tepkisini gösterecektir. Yine bulunduğu ortamın aşırı soğuk olmaması da monsteranın sağlıklı büyümesi için önemli. Her yeni yaprağı kendinden önceki yaprağın dalından çıkan devetabanı, yatay büyümeye meyillidir. Bitkinin yukarıya doğru bir gelişme seyredebilmesi için bitki çubuklarından destek almakta fayda var.
Güneş
Devetabanı doğrudan ve kavurucu olmayan ancak oldukça parlak güneş ışığını sever. Bunun için de pencereye yakın, oldukça aydınlık ve güneş ışığını en iyi şekilde hissedebileceği bir konumda bulunmak ister. Aşırı ve doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında yapraklarında önce sararma, sonra da kavrulmanın etkisiyle meydana gelen yanıklar oluşan monstera, yeterince güneş ışığı alamadığında da yine yaprak sararması ile başlayan dolaylı bir tepki verir. Doğru güneş ışığı ortamı sağlandığında telafi edilebilen bu hasar, yanlış uygulamanın devam etmesi halinde ise bitkinin kuruyarak ölümüne sebep olabilir.
Yeterince ışık alamayan bitkinin büyümesi yavaşlar, doğal biyolojik sürecinin en temel aktivitesi olan fotosentezi tehlikeye gireceğinden yeterince besin ve oksijen üretemez ve zamanla canlılığını yitirir. Bunun önüne geçmek adına, monsteranın yakıcı olmayan parlak güneş ışığı alan aydınlık bir ortama yerleştirilmesi uygun olacaktır.
Toprak
Vitamin ve mineral bakımından zengin içerikli toprakları seven monstera bakımında, bahçe toprağının içerisine yaprak çürüğü, kil ve doğal çiftlik gübresi karışımından faydalanılabileceği gibi hazır bitki toprakları da oldukça iyi sonuçlar verir. Ayrıca düzenli sulama isteyen monsteranın bu sulamadan maksimum seviyede faydalanabilmesi adına, toprağının geçirgen bir yapıda olması, toprağın bitki köklerini çürütmesini ve bitkinin yapraklarının zamanla sararmasını önlemek adına önemli.
Belirli aralıklarla, özellikle büyüme dönemlerine girerken bitkilerin topraklarını havalandırmak, bitki köklerinin rahatlamasını sağlar. Toprağın geçirgenliğini de artıran bu uygulamayı bahar aylarında monstera bitkisi için de uygulamakta fayda var.
Sulama
Anavatanı nemli coğrafyalar olan monstera, sulama konusunda oldukça duyarlıdır ve kuru kalmayı sevmezler. Düzenli ve yeterli sulama isteyen bu bitki için genellikle haftada bir sulanmak yeterli olur. Sulama ihtiyacının olup olmadığına ise saksıdaki toprağa yapılacak parmak testi ile karar vermek mümkün. Toprağının daima hafif nemli olmasını seven bu bitki için aşırı kuru bir toprak, yapraklarında sararma, zamanla kuruma ve ölmeye kadar gidebilecek sonuçlar doğurabilir.
Yetersiz sulama kadar aşırı sulama da monstera yaprak sararmasının nedenleri arasında bulunur. Aşırı sulama yapmamak adına, bitki toprağının ihtiyacı yokken su vermemekte ve geçirgen olmayan topraklardan uzak durmakta fayda var. Özellikle verilen suyun fazlasını saksı dışına tahliye etmek için gerekli olan drenaj deliklerinin varlığından emin olmak, devetabanı için seçilecek saksının türüne karar verirken dikkat edilmesi gereken özellikler arasında bulunur.
Gübreleme
Her bitki gibi monstera da sağlıklı bir gelişim gösterebilmek için birkaç temel besin maddesine
ihtiyaç duyar. Azot, fosfor, potasyum gibi çeşitli ögeleri toprak aracılığıyla dengeli ve düzenli bir biçimde almak isteyen devetabanı bitkisinin bu temel ögeleri yeterince sağlanamadığında, bitkinin doğal büyüme süreci olumsuz etkilenebilir. Yine belirli besinlerin bitkiye aşırı bir şekilde yüklenmesi de devetabanının biyolojik gelişiminde istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Büyüme mevsimleri olan bahar aylarında özellikle gübrelenmek isteyen monsteraların toprak değerlendirmesini yapmak ve en doğru toprak karışımına ulaşabilmek adına, bitkinin büyüme hızı ve genel görünümü gözlemlenerek gerekirse toprak testi yaptırmak, ihtiyaç duyduğu besin ögelerinin eksiksiz uygulanabilmesi açısından yararlı olabilir.
Saksı
Her bitki gibi devetabanı da zamanla büyür ve içinde bulunduğu saksı artık bitkiye küçük gelmeye başlayabilir. Bu durumda monsterayı bölerek çoğaltma yoluna gidilebileceği gibi, bölmeden daha büyük bir saksıya konularak da yaşamına devam etmesi sağlanabilir. Monstera için saksı seçerken ise özellikle saksı hammaddesinin bitki köklerine uygun doğal yapıdaki bir malzemeden üretilmiş olmasına ve topraktaki fazla suyun dışarıya atılmasını sağlamak üzere tasarlanmış drenaj deliklerine sahip olmasına dikkat edilmelidir.
Saksı değişimine karar verilen monsteranın bu nakil işlemini gerçekleştirmek için ise mutlaka doğru zaman seçilmelidir. Birçok bitki türünde olduğu gibi monsteralar için de saksı değişim mevsimi genellikle ilkbahar aylarıdır. Saksısı ve toprağı yenilenen devetabanı bitkisinin nakil işlemine karşı hassas olduğu unutulmamalı, yer değiştirme şoku yaşamaması için değişim sonrasında yeni saksının bitkinin eski konumunda tutulmasına özen gösterilmelidir. Yeni saksıya alışma sürecinde geçici bir yaprak sararması davranışı sergileyen bitki, doğru bakım sağlanırsa kısa sürede toparlanacak ve yeniden sağlıklı bir görünüm kazanacaktır.
Sıcaklık
Ilıman hava koşullarında gelişimini sürdüren devetabanı, kış mevsimine alışkın değildir ve havanın aşırı soğuk olduğu ortamlarda gelişimini devam ettiremez. Hava sıcaklığı 10 derecenin altına düştüğünde yapraklarında meydana gelen sararmalarla sağlıklı olmama belirtileri gösteren monstera, 18-30 derece arasındaki ortam ısısını sever. Hava sıcaklığı eksilere düştüğünde ve bitki düşük sıcaklık seviyelerine uzun süre maruz kaldığında, monsteranın ölmesi kaçınılmaz olacaktır.
Doğal ortamları olan yağmur ormanlarında büyük ağaçların gölgesi altında güneşlenen devetabanı doğrudan güneş ışığına ve yüksek sıcaklığa maruz kaldığında, yapraklarının adeta kavrularak kurudukları gözlenir. Girdiği sıcaklık stresi ile yapraklarını kaybeden monsterayı bu durumdan korumak için ise aşırı sıcak ortamlarda bulundurmamak, aşırı güneş ışığı alan pencere önlerinden uzak tutmak ve iklimlendirme cihazlarının sert etkisine maruz bırakmamak gerekir.
Deve Tabanı Hastalıkları
Bakımında çeşitli adımlara dikkat edilmesi gereken deve tabanı, yeterince hassasiyet gösterilmediğinde bazı hastalıklarla baş etmek durumunda kalabilir. Her bir etkenin karşılığı olarak farklı hastalıklar farklı belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi iyileşmeleri için de farklı uygulamalar gerekebilir. Deve tabanı hastalıklarından bazıları şunlardır:
Deve Tabanı Yaprak Sararması
Deve tabanı yaprak sararmasının birden fazla nedeni olabilir. Yetersiz sulama, yetersiz besleme, bitkinin ihtiyacı olan ışığın sağlanmaması kadar ışık, ısı, besin ve sulamanın aşırı uygulanması da monsterada yaprak sararması ile sonuçlanabilir. Yaprak sararması bazı durumlarda geçici olabileceği gibi, kalıcı ve geri dönüşü mümkün olmayan hastalıklara ve hatta bitkinin ölümüne de varabilir. Bu durumun ortadan kalkması için ilk olarak sararma sebebinin belirlenmesi ve gerekli düzenlemenin yapılması gerekir. Bu konu hakkında hakkında merak ettiğiniz tüm detaylara monstera yaprak sararması içeriğimizden ulaşabilirsiniz.
❓📝🏆 Monstera Yaprak Sararması [Test]
Deve Tabanı Unlu Bit Hastalığı
Bitkilerin özellikle dal bitim noktalarında ve yaprak saplarında ortaya çıkan ve pamuğa benzer bir görünümü olan bu hastalık, pamuklu bit adıyla da bilinir. Özellikle monstera bitkisinin bağışıklığının düştüğü, konumunun ya da sıcaklığının aniden değiştiği durumlarda gözlenen bu hastalığın kimyasal tedavi ürünleri olduğu gibi bazı bitkisel yağlarla hastalıklı alanın silinerek temizlenmesi ile tedavisi de mümkündür.
Kavrulmuş Yaprak
Aşırı sıcak ya da aşırı soğuk havada yaşamını devam ettiremeyen monstera bitkisi, aynı zamanda çok yoğun güneş ışığına da dayanamaz ve böyle bir etkiye maruz kaldığında zamanla yapraklarında yanık görüntüsü içeren kavrulmalar meydana gelir. Böyle bir durumda ise yaprakların kavrulan bölümlerinin ayrılarka temizlenmesi, bitkinin güneş ışığını doğrudan almayacağı yeni bir alanda konumlandırılması faydalı olur.
Yapraklarda Küflenme
Devetabanı yapraklarında meydana gelen bölgesel ya da bütünsel küf ve çürümeler, bitkinin aşırı sulandığının göstergesidir. Bu durum bitkinin tamamına yayılmamışsa, kalanını kurtarmak için bitkinin çürüyen kısımları çıkarılıp ayıklanarak toprağı değiştirilebilir. Durumun tekrarlanmaması için ise sulama öncesi parmak testi ile bitkinin su ihtiyacı olup olmadığına bakmak gerekir.
Deve Tabanı İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Deve Tabanı Çiçek Açar Mı?
Deve tabanı bitkisi her ne kadar geniş ve yarıkları olan yaprakları ile tanınmış bitkiler olsa da, belirli bir yaşa geldiklerinde barış çiçeğini andıran zarif çiçekler açar. Genellikle yaz mevsiminde kendisini gösteren bu çiçeklerin dünyaya gelebilmeleri için ise monsteranın bakım püf noktalarına dikkat edilmesi gerekir.
Deve Tabanı Zehirli Mi?
Sunduğu görsel şıklığın yanı sıra evin duygusal atmosferine de olumlu katkıları olan devetabanı bitkisinin yapraklarında, yenmesi halinde dilde şişliklere sebep olabilecek toksik maddeler olduğu söylenir. Bu durumda, bitkiyi evdeki çocukların erişemeyeceği bir yükseklikte konumlandırmakta yarar var.
Deve Tabanı Kediler İçin Zehirli Mi?
Çocukların yemesi halinde dilde şişliklere sebep olabileceği söylenen devetabanı bitkisi için, hayvanların yemesi halinde ciddi spazmlara varan şikayetler oluşturabileceği de vurgulanıyor. Evinde minik dostlarıyla yaşayanların, devetabanı bitkisinin bu yönünü gözden geçirerek satın alma kararı vermelerini hatırlatmak gerekir.